reklamlar

haberler

manşet haberler

Personel Gazete Sağlık Personeli PersonelSaglik.NET

26 Ekim 2017 Perşembe

Bankalardan düşük faize destek sözü

Erdoğan, "Ülkemizin kalkınmasına katkı beklemeye hakkımız var" derken, kamu bankaları da faiz politikalarında hükümetin ihracat, istihdam, büyüme politikalarına destek sözü verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bankalara vatandaşın yatırdığı paraları yüksek faizle, rant aracına çevirmemesi gerektiği mesajını verdi.

ETKİN FİNANSMAN YAPISI: İki yıllık dönemde daha etkin bir finansman yapısı oluşturulacak.

KGF DESTEK VERECEK: Reel sektöre teminat konusunda büyük destek veren Kredi Garanti Fonu yeniden yapılandırılacak. Fon sanayiyi destekleyen bir yapıya kavuşturulacak.

HERKES DESTEK VERECEK: Faizlerin daha düşük olmasında finans, banka kesimi üzerine düşeni yaparken, kamu da gerekli desteği verecek.

İKİ YILLIK REFORM SÜRECİ: Sektörü rahatlatan başlıkları içeren reformlar hızlı şekilde yaşama geçirilecek.

BANKALAR SÖZ VERDİ: Bankacılık sektörü kredi, faiz politikasında büyüme, ihracat, istihdamı destekleyecek.

KAMU KAZANMAYA DEVAM EDECEK: Kamu bankaları son derece kârlı dolayısıyla sağlam şekilde yollarına devam edecek.SABAH

2 Temmuz 2017 Pazar

Bakan Arslan'dan köprü iddiasına yanıtlar

Deniz ZEYREK

Son günlerde yeni yatırımların maliyeti tartışma konusu. İddiaları tek tek

söyleyip, muhatabından tek tek yanıt almak için Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan'a

sordum. Bakan Arslan, Osmangazi, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli'ne

yönelik tüm iddialara yanıt verdi.

Son zamanlarda özellikle basında ve sosyal medyada yayılan bir köprü tartışması

var. İddia özetle şöyle: "Avrasya Tüneli, Osmangazi Köprüsü ve Yavuz Sultan

Selim Köprüsü'nden geçişler, garanti edilen araç sayısının altında. Üçünden

bir günde toplam 243 bin araç geçeceği vaat edilmiş, ancak sadece 86 bin araç

geçiyormuş. Hal böyle olunca da devletin Hazinesi, toplam maliyeti 6.5 milyar

dolar olan üç proje için garanti kapsamında yılda 2.4 milyar, işletme süreleri

boyunca da 50 milyar dolar ödeyecek."

Rakam dudak uçuklatıcı. Ancak bir gariplik var. İşin içinden çıkmak için yapılması

gereken tek şey iddiaları tek tek sorup, muhatabından yanıt almak. Ben de öyle

yaptım. Çıldır Gölü'nde dün düzenlenen Denizcilik ve Kabotaj Haftası etkinliklerine

katılan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan'a sordum. Önce

rakamlarla ilgili durumu paylaşayım, sonra Bakan Arslan'ın yorumlarını:

Deniz Zeyrek sordu, Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan cevapladı

1- OSMANGAZİ KÖPRÜSÜ

Konu sadece Körfez geçiş köprüsü üzerinden tartışılıyor. Oysa proje 433 kilometrelik İstanbul-İzmir Otoyolu projesi. Gebze-Osmangazi arası (köprü dahil) 40 bin, Orhangazi-Bursa arası 35 bin, Bursa-Edremit ayrımı arası 17 bin, Bursa-Edremit ayrımı-İzmir arası 23 bin araç için garanti verilmiş.

İddia: İşletme süresi 22 yıl

Gerçek: Yapım süresi düşüldüğünde işletme süresi 15 yıl 4 ay.

İddia: Gebze-Osmangazi arasında 14 bin araç geçiyor

Gerçek: 30 Haziran'da açıldı. İlk beş ay ortalaması 17 bin. Sonrasında

20 bin seviyesine ulaştı. Fizibilite çalışmalarında hedeflenen rakama 3 yıl

içinde ulaşılacağı öngörülmüştü. İlk yılda yarısı aşıldı. Hiç araç geçmezse,

sadece Osmangazi Köprüsü değil 433 kilometrelik bütün proje için yıllık garanti

ödemesi 750 milyon doları geçmeyecek. Bu rakamdan işletme giderleri

ve vergiler düşecek.

İddia: Yatırım miktarı 2.5 milyar dolar

Gerçek: Projenin toplam maliyeti 10.3 milyar dolar

2- YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ

Proje aslında 60 kilometrelik Kuzey Marmara Otoyolu Projesi. 135 bin araç geçişi vaat edilmiş.

İddia: İşletme süresi: 10 yıl 3 ayGerçek: Garanti kapsamındaki işletme süresi 7 yıl 9 ay

İddia: 38 bin araç geçiyor

Gerçek: Günlük geçiş 100 bin üzerine çıktı. Fizibilite çalışmalarında 3 yılda olması beklenirken iki yıl dolmadan 135 rakamına ulaşılması öngörülüyor. Hiç araç geçmezse garanti kapsamında ödenecek tutar, 790 milyon dolar olacaktı.

İddia: Yatırım miktarı 3 milyar dolar

Gerçek: Toplam maliyet 3.5 milyar dolar

3-AVRASYA TÜNELİ

6.6 kilometresi tünel olmak üzere toplam 14.6 kilometrelik boğaz geçişini kapsıyor. Günde 68 bin araç geçeceği garanti edilmişti.

İddia: İşletme süresi 24.5 yıl

Gerçek: Garanti kapsamındaki işletme süresi 24.5 yıl

İddia: 34 bin araç geçiyor

Gerçek: An itibariyle günlük ortalama 47 bin olup, son 10 günde 65 seviyelerine çıktı. İddia: Yatırım miktarı 1 milyar 200 milyon dolar.

Gerçek: Maliyet 1 milyar 245 milyon dolar

Fark neden kaynaklanıyor?

BAKAN Arslan'a "rakamlar arasındaki fark nereden kaynaklanıyor" diye sordum.

Avrasya Tüneli Aralık, Yavuz Sultan Selim Köprüsü Ağustos, Osmangazi Köprüsü

Haziran 2016'da açılmıştı. Bakan Arslan, dolaşan rakamların o ayın rakamları

olduğunu söyledi. Bakan Arslan'a göre bir başka hata da rakamların aylık hesaplanmasından

kaynaklanıyor. Oysa, bir yılda geçen araç sayısı 365'e bölünecek ve garanti

kapsamında ödenecek ücret, çıkan rakam üzerinden belirlenecek. Örneğin

2017 yılının hesabı 2018'in ilk çeyreğinde yapılacak. Yani "bir gün garanti

rakamından az araç geçti şirkete ödeme yapılacak, diğer gün garanti edilenden

fazla geçti şirketin kar hanesine yazılacak" gibi bir durum olmayacak. Peki

bu rakamlar beklenenin altında mıydı? Arslan çok net bir yanıt verdi: "Bu tip

projelerde hedeflenen rakama 3 yıl içinde ulaşılır. İlk yıl çıkan rakamlar fizibilite

çalışmalarında belirlenen rakamlarla uyumlu... Bağlantı yolları tamamlanacak,

kullanıcı alışkanlıkları değişecek ve o rakamlara ulaşılacak."

Etki analizine bakmak lazım

BAKAN Ahmet Arslan ile Kars'ta konuştuğumuz için kendisine hep söylenen "Kars'ta yaşayıp hayatı boyunca o köprülerden geçmeyecek vatandaşın o köprü için vergi ödeyeceği" yorumunu hatırlattım. Yanıtı şöyle oldu: "Sadece kaç araç/kişi geçtiye bakarak etki analizi yapamazsınız. Projelerin oluşturduğu toplam katma değere bakmak lazım oluşturuyor. İstanbul-İzmir otoyolunun etrafında değerler şimdiden çok arttı. Ayrıca yolla birlikte sanayi de geliyor. Geçtiği kentlerin kendi trafiği oluşuyor. Ekonominin toplamında bir büyümeye yol açıyor. Diğer taraftan bu projeler sadece lokalde hizmet etmiyor. Asya ile Avrupa arasında bir köprü olan Türkiye'nin uluslararası koridorları birleştiren bir ülke olmasını da hesaba katmak gerek. Topraklarımıza Ağrı'dan girip Edirne'den çıkan her TIR, para ödüyor. Osmangazi Köprüsü, bağlantı yolları İstanbul'dan İzmir'e oradan da deniz aşırı taşımacılık sektörünü tamamlayacak. Hepsi dolaylı katma değer. O yorumları yapanlar, bu katma değeri hesaba katmıyor."

Devlet yapsa da ödeyecektik

BAKAN Arslan projeler hazırlanırken önlerinde iki yöntem olduğuna dikkat çekti.

Biri Kamu Özel İşbirliği, diğeri doğrudan kamu yatırımı. İstanbul'un ilk iki

boğaz köprüsü kamu yatırımı ile yapılmıştı. Devlet borçlanıp, borçlarını ödemişti.

Bakan, yapılan tercihin gerekçelerini şöyle özetledi: "Özel sektör dinamiği

ve finansmanı ile Kamu Özel İşbirliği ile yapılan bu projeler için dünyanın

her yerinde garanti verilir. Dünyanın her yerinde gıpta ile bakıyorlar, özel

sektör dinamiğini ortaya koyma kapasitemizi takdir ediyorlar. Eğer kamu finansmanı

ile yapsaydık, bu kadar projeyi aynı anda yapmaktan vazgeçmek zorunda kalırdık.

Ülkenin hayati projelerini hep geleceğe bırakırdık. Üstelik devlet doğrudan

borçlanacaktı. Gönül isterdi ki ücretsiz yapalım. Ama gelirimiz, yatırım bütçemiz

belli. Şunu da unutmamak lazım: Bütün projeler işletme süresi sonunda

devlete geçecek. İşletme hakkını devrederek ekstra bir

gelir elde edeceğiz."

Peki, bu tür köprüler olan ülkelerde geçiş ücretlerinin daha düşük olduğu hatta

bazılarında hiç ücret alınmadığı doğru mu? Bakan Arslan, Norveç ile Danimarka

arasındaki tünel ve köprüyü örnek verdi. İzmir Körfez geçişi projesine çok benzediğini

anlattı ve araç başına geçiş için 40 Euro ücret alındığına dikkat çekti.

Köprü onarımında elimizden geleni yapıyoruz

İSTANBULLULAR bu aralar köprüdeki bakım çalışmalarından dolayı trafik çilesi çekiyor. Belki Bakan Arslan ilan edilen 31 Ağustos tarihinden daha erken bitirecekleri müjdesini verir diye şansımı denedim. "Elimizden geleni yapıyoruz" dedi. Belli bir sırayla çalıştıkları için bir iş bitmeden diğerine geçilemediğini, bu yüzden takvimi kısaltmakta zorlandıklarını anlattı. Ancak gelecek yıllar için şunu müjdeledi: "26 yıl sonra yapılan bu bakımdan sonra artık asfalt çalışmaları 2-3 gün içinde bitirilebilecek."

Kars-Tiflis'te deneme sürüşleri başladı

BAKAN Ahmet Arslan, Kars-Tiflis demir yolu projesindeki son durumu da yerinde gösterdi. Ray döşeme işlemi tamamlanmış. Test trenleri rayların üzerinde işliyor. Peki neden açılmıyor? Çünkü, Gürcistan tarafında heyelanlı bölgede bir sorun çıkmış. Oradaki sorunun ağustos sonu ya da eylül başında bitmiş olması bekleniyor.

25 Haziran 2017 Pazar

FETÖ'cü hainlere paralel askerlik

Ünsal Ergel

Son yayınlanan Kanun Hükmünde Kararrname'de (KHK) Askerlik Kanunu'na eklenen madde ile FETÖ'cü polisler askere alınacak. Emniyet teşkilatından ihraç edilen bu polisler, normal dönemde değil, ayrı bir celp ile askere alınacaklar. Hiçbir şekilde Mehmetçik ile birlikte askerlik yapamayacak olan bu kişiler, "Onbaşı" bile olamayacak.

Silahsız askerlik yapacak olan bu kişilere özellikle "Vatan görevi yapıyormuş" gibi bir his uyanmaması sağlanacak. Emniyet Genel Müdürlüğünün işlemleri tamamlanmasının ardından Askere Alma Daire Başkanlığı'nca durumları değerlendirilmeye başlanacak FETÖ'cülerin, toplu halde bulunmalarına bile izin verilmeyecek.

Daha önce askerlikten muaf tutulan polislere kışla yolu gözüktü. Hain terör örgüt FETÖ ile bağlantılı olduğu için memuriyetten atılan polislerden memuriyette 10 yılını doldurmamış olanlar "

 

12 AY ASKERLİK

Genelkurmay yetkililerinin, "Vatan hizmeti yapıyormuş gibi hissetmemeleri sağlanacak" dedikleri bu kişilerden üniversite mezunları dahi Askerlik Kanunu'nun 8. Maddesi gereğince er olarak askere alınacaklar. Vatan hizmeti yapan Mehmetçik ile temaslarına izin verilmeyecek. Emniyet Genel Müdürlüğünün bildirdiği isimlerden daha önce kayıtlarda yedek subay askerlik yaparken muaf tutulanlar, er statüsüne düşürülecek. Kalan askerliklerini yapmaları sağlanacak. Hiç yapmayanlardan üniversite mezunu olsalar bile hepsi özel bir celp ile er olarak askere alınacaklar. 12 ay askerlik yapacaklar. KHK'de yer alan düzenlemenin aynı zamanda Harp Okulu ve Astsubay Meslek Yüksek Okulu öğrencisi olduğu dönemde terör örgütü FETÖ bağlantısı nedeniyle ihraç edilenleri de bağlayabileceğini ifade edildi. Bu kişilerinde askerlikten muaf konumlarının ihraçtan sonra ortadan kalktığını hatırlatan askeri yetkililer "Bu kişilerinde askerlik hizmetini yerine getirmemiş olanlar var. Bu kanuni zorunluluk. Onların durumu da önümüzdeki günlerde netleşecek" dediler.

PKK'LILAR GİBİ MUAMELE

Bu arada "Nasıl askerlik yapacaklar?" sorumuza cevap veren Genelkurmay yetkilileri "Terör örgütü mensupları gibi" cevabını verdiler. Terör örgütü PKK'nın yakalanan mensuplarının da askerlik yaptıklarını hatırlatan yetkililer, "Bunlar için uygulanan prosedür belli. Er olarak silah ve mühimmata yaklaştırılmadan, vatan hizmetini hissetmeden askerlik yaparlar. Ama asla Mehmetçik gibi değil. Geri hizmetlerde, ayrı bölümlerde, gereken muameleyi görerek, bu süreyi boş kalmaksızın tamamlarlar" dediler.

MAĞDURUN ZARARI FETÖ KASASINDAN

Son KHK ile 15 Temmuz darbe girişiminden mağdur olanların zararlarının tazmini konusunda, darbecilerin el konulan mal varlıkları ile ilgili bazı düzenlemeler yapıldı. Buna göre, KHK ile mahkeme tarafından mallarına el konulan kişiler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesinin ardından malların iade edilmesi için gereken azami süre ise bir yıldan iki yıla çıkarıldı. Ayrıca, açılan tazminat davalarında, davalıyla ilgili bir tebligat adresi bulunamazsa, davanın özetinin tirajı 50 binin üzerinde olan bir gazetede yayınlanması yeterli olacak. Bir ay içinde davalının adres bildirmemesi ve avukat görevlendirmemesi halinde, yargılamaya davalının yokluğunda devam edilecek ve başkaca bir tebligat yapılmayacak. Davanın sonucunda verilen hüküm de aynı yolla tebliğ edilecek. Kaçak durumundaki FETÖ'cüler veya adresi yurtdışında olan davalı için de gazete ilanı yeterli sayılacak ve bir daha tebligat yapılmayacak. AK Parti'nin hukukçuları, bu düzenlemenin gerekçesini, "Tazminat taleplerine ilişkin yargı sürecini hızlandırmaya yönelik bir adım atılıyor. Çünkü tebligat süreci özellikle yurtdışında olanlar için çok uzun. Bu düzenleme ile birlikte FETÖ'cülerin uzun tebligat sürecini kullanarak, davaların uzaması ve suiistimal edilmesinin önüne geçiliyor" şeklinde açıkladı.

22 Haziran 2017 Perşembe

FETÖ sanığı öğretmenlere ceza yağdı

Eskişehir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na

(FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 30'u tutuklu

80 sanıktan 52'si 3 yıl 1 ay 15 gün ila 10 yıl 6 ay arasında değişen

hapis cezasına çarptırıldı.

2. Ağır Ceza Mahkemesince Adalet Sarayı Konferans Salonu'nda görülen davanın karar duruşmasında sanıklar ile avukatları hazır bulundu. Farklı açılardan kameralarla kayıt altına alınan duruşmada, polis ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı.

Duruşmada son sözü sorulan sanıklar, haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatlarını istedi.Mahkeme heyeti, sanıklardan 4'üne 10 yıl 6'şar ay, 19'una 9'ar yıl, 14'üne 7 yıl 6'şar ay, 15'ine de 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verdi.

Sanıklardan 13'ünün beraatına karar veren mahkeme heyeti, belgelerinde eksiklik bulunan 15 sanığın dosyalarının ise ayrılmasına hükmetti.

FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'da gerçekleştirdiği darbe girişiminin ardından başlatılan soruşturma kapsamında eylül ayında 80 öğretmen gözaltına alınmıştı. Adliyeye sevk edilen bu kişilerden 42'si tutuklanmış, davanın ilerleyen aşamalarında tutuklu sayısı 30'a düşmüştü.

28 Mart 2017 Salı

15 ilde FETÖ operasyonu: 34 sağlık çalışanı gözaltında

Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmalar kapsamında, örgütle bağlantısı olduğu ileri sürülen kişilere yönelik çalışmalar sürüyor.

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Konya merkezli 15 ilde haklarında gözaltı kararı verilen 65 eski sağlık çalışanını yakalamak için eş zamanlı operasyon başlattı.

Örgütün şifreli haberleşme programı Bylock'u kullandıkları iddia edilen şüphelilerden, daha önce görevden alınan 34 eski sağlık çalışanı gözaltına alındı.

Aralarında kadınların da bulunduğu şüpheliler, Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra emniyete götürüldü.

Adreslerinde bulunamayan 31 kişinin yakalanması için çalışmalar sürüyor.

26 Mart 2017 Pazar

Diyanet: Diyanet Haber, Diyanet Haberler, Diyanet Haberleri, Diyanet Duyuru, Diyanet

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2017 yılında engelliler için yürütülecek tüm erişebilirlik denetimlerinin ve kesilecek para cezalarının detaylarını belirledi. Alınan kararlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya imzalı genelgeyle tüm kurumlara duyuruldu.

Bakan Kaya, engelli vatandaşların kamuya açık alanlar ve yapılar ile toplu taşıma araçlarında erişebilirliğinin sağlanmasına ilişkin yapılacak denetimlere yönelik yol haritasını içeren iki ayrı genelge yayımladı.

İlk genelgede sosyal hayatın her alanının engelliler açısından uygun hale getirilmesine yönelik inceleme ve denetlemeleri yapmak üzere illerde valilikler bünyesinde kurulan Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme komisyonlarının 2017 yılındaki denetimlerde kullanacağı Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Planı paylaşıldı.

Bu plana göre, komisyonlar öncelikli olarak planın birinci aşamasında yer alan bakanlık il müdürlükleri, hastaneler, ilkokullar, ortaokullar, liseler, üniversiteler, öğrenci yurtları, hükümet konakları, adliyeler, belediyelere ait binalar, banka şubeleri, otobüs terminalleri, havaalanları, garlar, alışveriş merkezleri ile ana arterlerde bulunan bulvar, cadde, sokaklar, yaya geçitleri ile umumi tuvaletler ve otoparkları denetleyecek.

İlk aşama denetimlerde kamu veya özel sektöre ait toplu taşıma araçları, metro ve tramvayların da denetimleri yapılacak.

İkinci aşama denetimlerde okul öncesi eğitim kurumları, noterler, tapu ve kadastro müdürlükleri, sürücü kursları, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri, kent parkları, halka açık telefonlar yer alırken, üçüncü aşama denetimler de diş poliklinikleri, eczaneler, turizm işletme belgeli lokantalar ile 5 ve üzerinde yıldızlı konaklama tesislerini kapsayacak.

Birinci, ikinci ve üçüncü aşama denetimler sırasıyla sürdürülecek ve biri tamamlanmadan diğerine geçilmeyecek. Bina denetimlerinde seçilecek yerlerde yoğun kullanılan alanlara öncelik verilecek. Özellikle eğitim kurumlarının denetimlerinde, oy kullanma yeri olan okullar ilk sırada denetlenecek alanlar arasında yer alacak.

Komisyonlar, engelliler için gerekli düzenlemeleri yapmayanlara, idari para cezası kesmeden önce eksiklerini tamamlamaları için bir defaya mahsus olmak üzere 3 aydan 6 aya kadar ek süre verebilecek. Ayrıca vatandaşların şikayetleri halinde alanlarda ikinci kez denetim yapılacak.

 Kamuya 25 bin, özele 5 bin liraya kadar ceza

Bakan Kaya imzasıyla yollanan diğer genelgede ise komisyonların uygulayacağı idari para cezalarının detayları belirlendi.

Erişilebilirlikle ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediği denetim komisyonlarınca tespit edilen umuma açık hizmet veren her türlü yapılar, açık alanlar ile toplu taşıma araçlarının sahibi olan gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine her bir tespit için bin liradan 5 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak. Bir yıl içerisinde uygulanacak idari para cezasının tutarı 50 bin lirayı geçemeyecek.

Genelgeye göre, büyükşehir belediyeleri, belediyeler ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait binalarda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından her bir tespit için 5 bin liradan 25 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak. Burada da bir yıl içerisinde uygulanacak idari para cezaları 500 bin lirayı geçemeyecek.

Cezaların üst sınıra ulaşması durumunda para cezası uygulanamayacak olsa bile ilgili yerlerde denetimlere devam edilecek ve raporlar hazırlanacak.

 Erişebilirliğe engel olan da cezadan kaçamayacak

Genelgeye göre, yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel altyapı alanları ile belediyeye ait toplu taşıma hizmetlerinde saptanan eksikliklerde idari para cezaları, büyükşehir belediyeleri veya belediyelere verilecek.

Hizmetlerin yerine getirilmesinde yerel yönetimlerden izin alınmış olsa da hizmet veren kurum ve kuruluşların mevzuattan kaynaklanan sorumluluğunun ortadan kalkmadığına işaret edilen genelgede, "Kurum ve kuruluşlarca verilen hizmetlerin yerine getirilmesinde erişilebilirliğin sağlanması sorumluluğu, hizmeti veren kuruma aittir." ifadelerine yer verildi.

Buna göre, yapılan denetimlerde engelliler için erişebilirliğin sağlanmadığının tespiti durumunda, buna engel olan kurum ve kuruluşa da ceza verilecek.

Ayrıca eksiklik saptanan bina, kamu idareleri tarafından tahsisi yapılan bir bina ise idari para cezası ilgili kamu idaresine, kiralık binalarda ise bina sahibine uygulanacak.

İdari para cezası kesilmesine karar verilen umuma açık hizmet veren her türlü yapılar, açık alanlar ile toplu taşıma araçlarının sahipleri gerçek kişiyse idari para cezası bu kişiye, özel hukuk tüzel kişiliği ise de tüzel kişiliğe uygulanacak.

 Tarihi binaların durumu

Komisyonlarca denetlenen tescilli tarihi binalarda ise binada erişilebilirliğinin sağlanmasına yönelik tadilat projesinin Bölge Koruma Kuruluna sunulup sunulmadığı ve kurul tarafından bu projenin kabul edilip edilmediğine bakılacak.

Projenin ilgili kurulca kabul edilmediği durumlarda idari para cezası uygulanmayacak fakat binaların engelli bireyler tarafından kullanılmaya elverişli olmaması nedeniyle hizmetin başka bir binaya taşınması gerektiği konusunda ilgili kurum ve kuruluşa bilgi verilecek.

22 Mart 2017 Çarşamba

Süleyman Soylu, 'Katılım parmakla sayılacak kadar azaldı'

çişleri Bakanı Süleyman Soylu, terörle mücadeleye ilişkin "Artık bu işi bitirmek, Doğu ve Güneydoğu illerimizi terörle anılır halden kurtarmak zorundayız. İnanın Türkiye, terörle mücadelesinde bugüne kadar hiç olmadığı kadar güçlüdür ve bilmenizi istiyorum ki, sona yaklaşmıştır." dedi.

Bakan Soylu, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Siirt'in Eruh ilçesinde İlçe Jandarma Komutanlığında, yeni göreve başlayan 110 güvenlik korucusu için düzenlenen yemin törenine katıldı.

Nevruzların daha güzel baharları müjdelediğini, buna inandıklarını belirten Soylu, terör meselesinde devlet, milletle birlikteliğinin sağlandığını ifade etti.

"ÖRGÜTE KATILIM, PARMAKLA SAYILIR HALE GELMİŞTİR"

Bakan Soylu, korucuların yükünün çok ve ağır olan görevlerine başlayacaklarını belirterek, onlardan beklentilerinin yüksek olduğunu ifade etti.

"Ne yaparsanız yapın, hukuk içerisinde kalın. Asla başka yollara gitmeyin. Aldığınız emanet büyük bir emanettir. Milletin namusu, canı ve malı size emanet. Bu emanetin hesabı bilirsiniz bu dünyada ve mahşerde de ağırdır. Türkiye'yi bölmek ve parçalamak isteyen bir örgütle daima mücadele içinde olacaksınız." diyen Soylu, Allah'ın ve milletin korucularla beraber olduğunu kaydetti.

TAMAMEN ÇÖKERTİLDİ

Korucuların polis, jandarma ve askerle omuz omuza çok önemli hizmetlere imza atacağına inandıklarını bildiren Bakan Soylu, şöyle konuştu:

"Sizler, bizler bu vatanın evlatlarıyız. Bu vatanı nasıl savunmak gerekiyorsa inşallah o şekilde savunacağız. Sizlerde o gücü, o inancı görüyorum. Artık bu işi bitirmek, Doğu ve Güneydoğu illerimizi terörle anılır halden kurtarmak zorundayız. İnanın Türkiye terörle mücadelesinde bugüne kadar hiç olmadığı kadar güçlüdür ve bilmenizi istiyorum ki, sona yaklaşmıştır. Evlatlarımız adım adım bu hainleri takip etmektedir. Bütün inlerine girilmiştir, örgütün şehir yapılanması tamamen çökertilmiştir. Dağ yapılanmasında da girilmez denilen bütün operasyon merkezlerine girilmektedir. Maddi kaynakları neredeyse kurutulmuştur. Örgüte katılım, parmakla sayılır hale gelmiştir. Artık bu yoldan dönüş yoktur."

12 Şubat 2017 Pazar

Son 4 Yılda Kamu Görevlilerinden Hangilerinin Maaşı Daha Çok Arttı

Kamu görevlilerinin maaş artışı genellikle aynı oranlarda yapılırken, yasal düzenleme veya toplu sözleşmelerle kamu görevlilerinden bazıları için ilave maaş artışı da getirilebilmektedir.

Son 4 yıl içinde kamu görevlilerine yapılan maaş artışlarına baktığımızda, bazı personele genel maaş artışından ayrı olarak ilave artışlar (yeni maaş unsuru ekleme, zam puanını artırma, tazminat ve/veya ek ödeme oranını artırma, ek göstergeyi artırma, kesinti oran ve/veya hesaplama değiştirme gibi) verildiğini görmekteyiz.

Bu itibarla, memurunyeri.com olarak örnek seçtiğimiz bazı unvanlarda görev yapan kamu görevlilerinin “15 Şubat 2013” ve “15 Şubat 2017” tarihli aylık net maaşlarını karşılaştırdık. Kamu görevlilerinden hangisinin maaşının son 4 yılda ne kadar arttığına ilişkin bilgilerin yer aldığı aşağıdaki Tablo hazırlanırken, ilgililerin; yükseköğrenim mezunu oldukları, en az 25 yıl hizmetlerinin olduğu ve aylık/kadro seviyesi bakımından 1/4 oldukları varsayılmıştır.

Son 4 yılda (2013-2017) kimin maaşı hangi oranda arttı

Unvan

Aylık Net Maaş*

Son 4 Yılda Maaş Artış Oranı

15 Şubat 2013

15 Şubat 2017

1.Sınıf Hakim/Savcı

7.004 TL

10.665 TL

%52,27

Profesör (en az 4 yıllık)

4.849 TL

7.359 TL

%51,76

Polis Memuru

2.479 TL

3.724 TL

%50,22

Öğretmen

2.129 TL

3.129 TL

%46,97

Vaiz

2.308 TL

3.266 TL

%41,51

Şef

2.156 TL

3.041 TL

%41,05

Koruma ve Güvenlik Grv.

2.044 TL

2.878 TL

%40,80

Hizmetli

1.787 TL

2.498 TL

%39,79

Gelir Uzmanı

2.903 TL

4.041 TL

%39,20

Memur

2.040 TL

2.828 TL

%38,63

Hemşire (mesleki lisans)

2.472 TL

3.389 TL

%37,10

Avukat

2.980 TL

4.050 TL

%35,91

Şube Müdürü

3.069 TL

4.165 TL

%35,71

Veteriner

3.114 TL

4.224 TL

%35,65

Mühendis

3.141 TL

4.259 TL

%35,59

Uzman (merkez-kariyer)

4.521 TL

6.056 TL

%33,95

Genel Müdür

6.584 TL

8.739 TL

%32,73

Müsteşar

7.587 TL

10.049 TL

%32,45

NOT:

*Aile yardımı ve asgari geçim indirimi bakımından, bekar (ya da eşi çalışan) ve çocuksuz personele göre değerlendirme yapılmıştır.

*Döner sermayeden yararlananlar için, sabit döner sermaye ödemesi (net ek ödeme miktarı kadar) hesaplamaya dahil edilmiştir.

*Çalışılan yer, kurumdan ve hizmet bölgesinden kaynaklı ödeme farklılıkları dikkate alınmamıştır.

*Sendika aidatı ve toplu sözleşme ikramiyesi ödemesi dikkate alınmamıştır.

*Yabancı dil tazminatı ve ek ders ücreti ödemeleri hesaplamaya dahil edilmemiştir.

*Profesör için, eğitim öğretim ödeneği hesaplamaya dahil edilirken, görev yapılan yerlerden kaynaklı ödeme farklılıkları ve 2016 yılında ödenmeye başlanan akademik teşvik ödeneği dikkate alınmamıştır.

*Gelir vergisi oranı %15 olarak uygulanmıştır. 

Bu yazıya ait tüm haklar Memurunyeri.com'a aittir.

8 Şubat 2017 Çarşamba

Referandum Ataması Olur Mu ?

MEB, şubat atama konusunda topu hala başkalarına atıyor. Kadro verilirse, yaparız diyor. Oysa, ortaya çıkıp ısrarla, kadro ihtiyaçları olduğunu söyleseler, işin rengi değişebilir.

Öyle ya da böyle, şubatta olmasa da martta bir atama olacağına yönelik beklentiler ve söylentiler var . Umarız, en kısa zamanda sevindirici haberler gelir. Çünkü, çok beklediler…

Elbette her zaman iyi haberler olmayabilir ama en kötü haber bile, hiç haber verilmemesinden daha iyi. Çünkü, herkes önünü görür ve ona göre kendisine yeni bir yol haritası çizer.

MEB’in sadece atamalar konusunda değil, her konuda daha şeffaf olması, hem kendilerini ve iktidarı rahatlatır hem de öğretmeni, öğrenciyi, veliyi, atama bekleyenleri…

Abbas GÜÇLÜ 

1 Şubat 2017 Çarşamba

Dengeler değişiyor! Trump'a karşı birleştiler

AB Komisyonundan yapılan açıklamaya göre, AB ve Meksika, iki taraf arasında 2000 yılında yapılan Serbest Ticaret Anlaşmasının (FTA) güncelleştirilmesi için yapılan müzakerelerin hızlandırılmasını kararlaştırdı. Bu çerçevede, ​​3-7 Nisan ve 26-29 Haziran'da iki ayrı müzakere turu yapılacak.

Müzakereleri hızlandırma kararı, AB Komisyonunun Ticaretten Sorumlu Üyesi Cecilia Malmström ile Meksika Ekonomi Bakanı Ildefonso Guajardo arasındaki telefon görüşmesinde alındı.

Konuya ilişkin Malmström ve Guajardo ortak yazılı bir açıklama da yayımladı. İki taraf arasındaki ticaret ilişkilerin 21. yüzyıla taşınacağı kaydedilen açıklamada, güncellemeyle, istidam yaratılacağı, büyümenin güçlendirileceği, firmaların daha rekabetçi hale getirileceği ve tüketicilere artan seçenekler sunulacağı ifade edildi.

"KÜRESEL VE AÇIK İŞ BİRLİĞİ FİKRİNİ SAVUNMAK ZORUNDAYIZ"

ABD Başkanı Trump'ın ABD ekonomisini korumak adına serbest ticaret anlaşmalarına karşı olan tavrına atıf yapılan açıklamada, "Dünyada korumacılığın endişe verici bir şekilde yükseldiğine şahit oluyoruz. Şimdi fikirdaş ortaklar olarak, küresel ve açık iş birliği fikrini beraber savunmak zorundayız." denildi.

Geçen yıl AB ve Meksika, 2000 yılında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmasını güncellemek için müzakerelere başlamıştı. 2005'te 26 milyar avro olan iti taraf arasındaki ticaret hacmi, 2015 senesinde ikiye katlanarak 53 milyar avroya çıkmıştı.

TRUMP'IN AB VE MEKSİKA KARŞITI İCRAAT VE AÇIKLAMALARI

20 Ocak'ta göreve başlayan ABD Başkanı Trump'ın ilk icraatlerinden biri, Trans-Pasifik Ortaklığından çıkılmasını onaylayan bir kararnameyi imzalamak olmuştu.

Trump, Beyaz Saray'daki ilk haftasında Meksika sınırına duvar örülmesini öngören kararnameyi de imzalamıştı. Beyaz Saray Basın Sözcüsü Sean Spicer, duvarın bedelinin Meksika ürünlerine getirecek ek vergi ile karşılanacağını söylemişti.

AB ile yapılmak istenen Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı (TTIP) Anlaşmasına da karşı olan Trump, AB kurumları liderlerinin müzakerelere yeniden başlanması yönündeki çağrılarına cevap vermemişti.

Buna karşın, AB'den ayrılma kararı alan İngiltere ile serbest ticaret anlaşması yapmak istediğinin sinyalini veren Trump, İngiltere'nin birlikten ayrılma kararıyla son derece zekice davrandığını, ülkenin çıkış yolunda mükemmel şekilde ilerlediğini savunmuştu. Trump, AB'yi ise "Almanya'nın bir aracı" olarak nitelemişti.

AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ise Birlikten çıkma kararı alan İngiltere hariç, AB ülkelerinin liderlerine dün gönderdiği mektupta, Trump'ı AB'nin karşı karşıya olduğu "dış tehditler" arasında saymıştı.

AA

Haberdata.com Güncel Son Dakika Haberleri